Sarıyer MANŞET

Sarıyer MANŞET

Tepecik maçı ve acaba...

Tepecik maçı ve acaba...

Sarıyer, YZÖ olimpik yüzme havuzunda oynadığı Tepecik lig maçını da beraberlikle bitirdi. Böylece arka arkaya oynadığı 9 lig maçında 5 yenilgi 4 beraberlik aldı. Yanı 9 maçın puan olarak karşılığı olan 27 puanın sadece 4 ünü elde ederek çok büyük istikrarsızlık gösterdi.

Olimpik yüzme havuzunda futbol maçı oynanırsa başka sonucun alınması tesadüflere kalır. Tepecik maçında da görüldü ki Sarıyer tesadüflerin de mahkumudur. Nedense tesadüfler devamlı olarak Sarıyer aleyhine işliyor. Hakemler hariç!

Hakemler için çok şeyler yazılabilir. Yazılır çünkü bu maçın iki hakeminden müsabaka hakemi Sertan Bakan ile 1. No. lu yardımcı hakem Burak Özcan Sarıyer’in puan yitirmesi için ellerinden gelen her şeyleri yaptılar. Bir müsabaka hakeminin ev sahibi takım için  bu kadar duyarsız ve kuralları uygulamaktan kaçınır olması, rakip takım için böylesine toleranslı ve yardımsever olması anlaşılır gibi değil!

Sezon başından beri izliyoruz; Sarıyer YZÖ olimpik yüzme havuzunda oynadığı maçların hepsinde hakemlerin yanlı tutumu ile karşılaştı. Keza deplasmanda oynadığı İstanbulspor, Eyüp ve Tepecik (ilk devre maçı) maçları! Bu maçlarda da hakemlerin Sarıyer’in aleyhinde olan yanlı tutumları gözden kaçmadı! Bu maçları izleyen gözlemcilerin yazdıkları raporlarda hakemlere verdikleri not kaçtır bilemiyoruz ama aklımıza Sarıyer’in bu sezon hedef alındığıdır.

ACABA!!!! Acaba diyorum, 2009/2010 sezonunda SARIYER’in üzerine mi oynanmaya başlanmıştır. Böyle bir varsayım ürperticidir! Neyse ben endişemi belirttim, inşallah yanılırım, yanılmayı isterim. Çünkü İstanbulspor maçı ile Tepecik maçı bende bu izlenimi bıraktı!

Maça gelince, hücum eden takımla  savunma yapan iki takımın mücadelesini seyrettik. Müthiş bir çekişme, mücadele oldu. Yüzme havuzunda başka bir şey zaten olamazdı. Maç başlamadan üç beş dakika önce şeref tribünün sol ön tarafındaki çukurun üzerindeki çim kaldırılıp içine üç kürek kum atılmasaydı iki takım futbolcularından mutlak birinin bacağı kırılırdı. İşte böylesine bir sahada oynanıyor müsabaka! Stadın iki yanı; kornerden diğer kale önündeki korner direğine kadar, 18 çizgisinin köşesini de baz alarak düşünelim boydan boya su! Aynı şekilde diğer tarafta! Böyle olunca futbol oynamak için su içinde olmayan küçük bir alan kaldı!

Sarıyer, mevsim başından beri en iyi mücadelelerinden birini verdi. Müthiş savaştı, ağır saha koşullarına rağmen, hiç pes etmedi ve maçın son dakikasına kadar gol aradı. Fakat aradığını bulamadı. Bunda ağır saha koşullarının olduğu kadar Sarıyerli futbolcuların beceriksizliğinin de büyük rolü vardı. Bir takım bu kadar pozisyon bulur da birini gol yapamazsa, hakem de bal gibi penaltıları görmezden gelir “OYNA, OYNA” diye bağırır ve yakar yıkar seni! Aynen öyle yaptı! Sarı kartlı rakip futbolcu Özgür’ü serbest güreş yapar gibi indirdi, hakem kart vermek için koştu fakat ne zaman rakip futbolcuyu tanıdı sarı kartı cebine koydu. Çünkü ikinci sarı kartla futbolcu atılacaktı ve rakip son 25 dakikayı on kişi ile oynayacaktı. Sarıyer’e kıydı, rakip futbolcuya kıyamadı! Sağlı sollu frikiklerden yararlanamadı, en az on beş korner atışını değerlendiremedi Sarıyer! Kale önündeki karamboller ve atılan şutların rakip defansa çarparak geri dönmesi Sarıyer’in şanssızlığı… Ama, beceriksizlik de var! Ceza alanı üzerinde ve içinde şut atmakta geciken forvet elemanı golü tesadüflerle bulur. O da olmadı. Ama iyi niyetle ifade etmek isterim, iyi oynayan da kötü oynayanda maçı kurtarmak, kazanmak için son saniyeye kadar mücadele verdi. Sarıyer ilk kırk beş dakikayı iyi oynuyor, ikinci yarıda sahada kayboluyordu. Ama bu kez mücadeleyi iki devreye yaymakla ilerisi için iyi sinyaller verdi. Daha iyisi her halde devre arasında olacak. Futbolcular iyi dinlendikten sonra yapılacak klasman maçlarına hazırlık kamplarında istenen seviyede çalışırsa, takım yine de hak ettiği yere ulaşabilir.

Rakip takım sahaya yenmekten ziyade yenilmemek için çıkmıştı, bunu da başardı. Maçı alıp gidebilirdi de zira kazandıkları bir frikik atışında mermi gibi giden topun Sarıyer üst kale direğinde patlaması lacivert-beyazlıların şansı idi. Bu gol olsa ne olurdu?

Bir önerim olacak Sarıyer ilçesini temsil eden İl Genel Meclisi üyelerine; CHP, AKP ve MHP’li üyeler bir araya gelmeli ve İl Genel Meclisine bir önerge vererek üç yılda bitirildiği iddia edilen YZÖ Stat inşaatının kime kaç liraya ihale edildiği, neden zamanında bitirilmediği, neden hala stat zeminin futbol oynamaya müsait hale gelmediği araştırılmalı ve ihmali olanlardan hesap sorulmalıdır. İstanbul Valiliğine ait Özel İdare Stadını gördükten sonra böyle bir öneride bulunmayı kendime hak gördüm.

Dikkate alınırsa….

Bu yazı toplam 396 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Sarıyer MANŞET Arşivi