Sarıyerli Sarıyer’de kalacak

Sarıyerli Sarıyer’de kalacak
FSM ve Derbent’in “Afet riski” ilan edilmesinin ardından Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar Sarıyer Manşet Gazetesi’ne özel röportaj verdi.
Bayraktar, “Bu kararın tamamı vatandaşın lehinedir. Afet riskli alan demek yerinde dönüşüm demektir. Herkes şunu iyi bilsin Sarıyerli Sarıyer’de kalacak. Afet riskli alan ilan edilmesiyle biz vatandaşımızı burada garantiye aldık” dedi.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi tarafından kendisine Fahri Doktora Unvanının verildiği toplantıdan sonra Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Sarıyer Manşet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Vedat Özdemir’in sorularını yanıtladı. Özdemir’e Türkiye’deki kentsel dönüşümle ilgili çalışmalarından bahseden Bakan Bayraktar, “Afet riski” ilan edilen Sarıyer’deki FSM ve Derbentle ilgili de kafalardaki soru işaretlerini gidererek samimi cevaplar verdi. 

Sayın Bakanım Sarıyer’de afet riski ilan edilen iki mahalle var bununla ilgili neler söyleyeceksiniz? 
FSM problemi yeni olmayan değişik defalar İTÜ tarafından bizim gündemimize sokulmuş, taleplerde bulunulmuş bir nokta. Vatandaşın uzun yıllar süre gelen bir sıkıntısı var. Bunun üzerine bir karar alındı ve bir adım atıldı. Riskli alan kararı sadece FSM ve Derbent için değil, Kadıköy, Üsküdar, Esenler, Avcılar, Küçükçekmece gibi İstanbul’un ve Türkiye’nin birçok noktasında alınmış bir karar. Türkiye genelinde birçok bölgeyi kapsayan genel bir karardır. Burada amaç dönüşüm alanı ilanıdır.  

Vatandaş sağlam zeminde oturduğunu söylüyor neden burası riskli alan ilan edildi? 
Riskli bina ile riskli alanı birbirine karıştırmayalım. Riskli bina demek binanın dayanma gücü kalmamış, heran yıkılacak bina demektir. Riskli alan ise gecekonduların, ruhsatsız yapıların, depreme dayanıksız yapıların, salaş yapıların olduğu alanlardır. Riskli alan ilan edilmesinin hiçbir zararı yok faydası var. Buralarda imar planını daha kolay yapabilirsin, yeni imar hakları getirebilirsin. Burada oturan kiracıya kira veya ev verebilirsin. Tapusu olmayan hak sahiplerine tapulu daire verebilirsin. Enkaz bedellerini bir bedel kabul edip hak sahibine verebilirsin. Bir sürü hak getiriyor. Bu karar tamamı vatandaş lehinedir.

Bu bölgeler neden kentsel dönüşüm alanı değil de riskli alan ilan edildi? 
Kentsel dönüşüm alanı ile riski alan arasındaki fark şu. Burada devletin çok büyük imkânları var. Örneğin kira yardımının yapılması, faizsiz kredi verilmesi afet riskli alan ilanı ile gerçekleşebilir. Diğer taraftan bu imkânları veremezsiniz.  Kentsel dönüşüm alanında insanlara dışarıdan yer gösteriyorsunuz dolayısıyla insanları bulundukları yerden başka yerlere taşıyorsunuz. Afet riskli alan ilan edilirse proje alanı içerisinde vatandaşı konut sahibi yapıyorsunuz. Afet riskli alan demek yerinde dönüşüm demek. Vatandaşımız da zaten yerinde kalmak istiyor biz de o yüzden bu kararı aldık. Bu karar çok kapsamlı, devletin imkânlarının vatandaş lehine seferber edilmesini kapsıyor. Kiracılara bile konut veriliyor bu kapsamda. Devletin Adana’da, Nevşehir’de uyguladığı projede kiracılara bile biz daire verdik.

bakanbayraktar_ic1.jpg

Halk yaşadığımız yerlerden gönderileceğiz korkusu yaşıyor bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Herkes şunu iyi bilsin Sarıyerli Sarıyer’de kalacak. Afet riski alan ilan edilmesiyle biz vatandaşımızı garantiye aldık. Biz vatandaşımıza buradan gitme, burada kal garantisi verdik. Vatandaşımızı bir yere göndermek gibi bir düşüncemiz yok. Projemizi orada yapacağız, mahalleyi orada dönüştüreceğiz. Mesela FSM’de bir çalışma yapacaksak orada büro kurduracağız, vatandaşı bire-bir muhatap alacağız. Provokatörlerle, uyanıklarla, bir mülkü üç tane göstermeye çalışan uyanıklarla bizim işimiz olmaz. 

Sayın bakanım bu projede ısrarcı mısınız, kesin uygulayacak mısınız?
Vatandaşa rağmen bir şey yapmayız. Onlar isterse burada proje uygulanır. Şuanda kentsel dönüşüm kanunundan sonra Türkiye’nin birçok noktasından sonra, İstanbul’da Esenler’de, Kadıköy’de bize çok büyük talepler geliyor. Vatandaşımız dönüşümü kendisi istiyor. Bugün Üsküdar’da vatandaşımızın kendi rızasıyla dönüşüm işlemini bir törenle başlattık. Talepkar olan dururken, bu dönüşümü istemeyen yerlere zaten zaman ayıramayız.  Biz FSM’de binaların tespitini yaparız, ne kadar bina, ne kadar daire, ne kadar kiracı var bunu çıkarırız, projemizi hazırlarız vatandaşın önüne koyarız. Vatandaş projeyi beğenirse uygularız, istemiyoruz derlerse kaldırırız rafa, projeyi iptal ederiz.

Vatandaş isterse ne kadar süre içerisinde buralarda çalışma başlar?  
Burada yaşanan problemlerin çözüm adına alınmış bir karardır. Bizim dönüşüm ile ilgili kararımız 20 yılı kapsıyor. Peyderpey, öncelik sırasına göre vatandaşın rızasını alarak 20 yıl içerisinde ülkemizde riskli alan üzerinde bulunan yaklaşık 4 milyon binanın sorununu çözmek istiyoruz.

Bu haber toplam 4534 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
3 Yorum