Yasa tasarısı Sarıyer’de tartışıldı

Gecekonduların yoğunlukta olduğu Sarıyer’deki mahalle dernekleri, hükümetin hazırladığı ‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Tasarısı’ ile ilgili kaygılarını Sarıyer Belediye Meclisi’ne iletmişlerdi. Dernek yöneticilerinin bu talebi üzerine belediye meclisinde bu konu görüşüldü. Toplantıda MHP, CHP ve AK Partililer konuyla ilgili olarak konuşmalar yaptılar. Meclis salonunu dolduran vatandaşlar toplantıyı büyük bir dikkatle takip ettiler. Ancak konu CHP ile AK Parti arasında farklı şekillerde değerlendirilince sonuç vatandaşları tatmin etmedi. CHP’li Gökan Zeybek ve Erdal Sarıgöl, yaptıkları açıklamalarla kanun tasarısının vatandaşın lehine olmadığını, burada önemli eksikliklerin olduğunu vurguladılar. AK Partili Canarıkan ise kanun tasarısının vatandaşın lehine olduğunu, dönüşümde Sarıyer’inde öncelik olmadığını söyledi.

MHP’li Osman Güloğlu: “Boğaziçi yasasıyla ilgili bir şey yok”
Boğaziçi yasasının tasarının içinde olması gerektiğini söyleyen MHP’li Osman Güloğlu, “Vatandaşın lehine olan hükümlerine katılmamak mümkün değil. 99’da gerçekleşen depremin neticelerini hiçbirimiz unutmamışızdır herhalde. Bizi ilgilendiren bölüm Sarıyer ve Boğaziçi. Bizim derdimiz 2960 sayılı yasa. Bu yasa İstanbul’da 1 milyon insanı ilgilendiriyor. Bu yasa ile ilgili bir şey yok bu tasarıda. Bizim önümüze gelen değişiklikle ilgili konuların net bir şekilde insanların anlayabileceği şeklinde olması gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.



AK Partili Hamdi Akdağ: “Hep birlikte sorunları çözeceğiz”
"Bu tasarı sadece gecekonduları değil yaşlı binaları yaşlı siteleri de kapsıyor" diyerek sözlerine başlayan AK Partili Hamdi Akdağ, “İstanbul çok ihtiyar bir şehir. Tüm yapılar bu tasarının içerisindedir. Plansız bölgelerin yeniden planlanarak depreme dayanıklı hale getirilmesi söz konusudur. Mülkiyet sorunu olan mahallelerimizin sıkıntıları var. Bu sıkıntıyı yaşayan insanlarımız için yasa tasarısında ilgili maddeler yer almaktadır. Biz hiçbir zaman bu tip sorunların karşısında değil hep yanında olduk. Hep birlikte oturup konuşarak bu sorunları çözeceğiz” dedi.

CHP’li Erdal Sarıgöl: “Bu yasa tam bir dikta yasasıdır”
Tasarının Türkiye’nin tümüne şamil hazırlanmış bir yasa tasarısı olduğunu belirten CHP’li Erdal Sarıgöl ise “Yaşanan acıların bir daha yaşanmaması adına kötü yapı stoklarının hızla yenilenmesi gerekiyor. Yaşlıların dışında genç yapıların da teknik ve fenni koşullara uygun olarak yapılmadığını biliyoruz. İlginç olan kamu binaları, hastaneler en riskli binalardır. Kanunun amacı böyle iyi görünse de kanunu biraz incelediğinizde son derece kötü niyetli kullanılabilecek kısımlarını çok net görürsünüz. Kanunun uygulama maddelerine baktığınızda 12 Eylül yasalarından daha anti demokratiktir. Bu yasa tam bir dikta yasasıdır. Derin devletin bütün birimlerini birer birer yok ederken yeni bir derin devlet üretilmesidir. Yasa taslağı mülkiyet hakkını bile korumamaktadır” dedi.

AK Partili Mehmet Çakır: “İktidarlar vatandaşını karşısına almaz”
Sarıgöl’den sonra söz alan AK Partili Mehmet Çakır, “Siyasi iktidarlar, iktidarda kalabilmek için vatandaşının daha rahat yaşam sürebilmesi adına çalışmalar yapar. Eğer yapamazlarsa zaten bir sonraki seçimde giderler. İnsanlarımız Van’da halen daha çadırda yaşıyor. Böyle afetler yaşandığında gerekli önlemlerin alınması için hazırlanan bir yasa tasarısıdır. Sarıyer’de 400 bin insan yaşıyor. 400 bin insanın yaşadığı Sarıyer’de afet olduğu taktirde bu sayının %70 i bu tür problemler karşı karşıya kalacak. Hiç kimse çıkarttığı kanunla bu kadar insanı karşısına alabilir mi?” diye konuştu.

CHP’li Gökan Zeybek: “Tasarı tüm yetkiyi TOKİ’ye veriyor”
Tasarıda ciddi eksiklerin olduğunu belirten CHP’li Gökan Zeybek ise “Van depremi sonrasında yaşanılan süreç ve devletin kurumlarının Van ölçeğinde yaşadığı sıkıntıları hepimiz gördük. İstanbul’da yaşanılacak bir depremde bu sıkıntıları yaşamamak adına çalışmalar yürütmekteyiz. Bu yasanın ilk metinleri ortaya çıktığında Büyükşehir’de kıyamet koptu. Çünkü yasa merkezi otoritenin bütünüyle karar, uygulama, onama, cezai süreçlerinde etkin ve güçlü yetkiler tanımaktadır. Bu yasa pek çok kanunun ilgili hükümlerini ortadan kaldırıyor. Bunlarla ilgili yetkiyi TOKİ’ye veriyor. Bir kadastral planda yeşil alanlar, yollar, parkların mülkiyeti ilçe belediyelerine aittir. Ama bu yasa ile tüm bu yerler TOKİ adına tapulandırılıyor ve vatandaşın ortağı haline geliyor. Yasada vatandaşın doğalgaz, su ve elektriği sorgusuz bir şekilde kesilme maddesi var. Yasada olağanüstü yetkilerle vatandaşın hak arama noktası kısıtlanıyor” dedi.

AK Partili Halil Canarıkan: “Öncelikte Sarıyer yok”
Kanun tasarısının vatandaşın lehine olduğunu ve önceliğin Sarıyer olmadığını vurgulayan AK Partili Halil Canarıkan, “Şuan konuştuğumuz yasa, tasarı aşamasındadır. İnanıyorum ki tasarı meclise geldiğinde meclisteki arkadaşlarımızın katkıları ile olumlu değişiklikler olacaktır. Yine her iki meclis üyemiz kendilerini Ankara’da zannettikleri için onların yerine koyarak bazı değişiklik önerilerinde bulunuyorsunuz. Grup meclisimizi ziyaret eden Cemal Başkan, “Pınar Mahallesinde bir gecekonduda oturmaktan dolayı utanıyorum, gecekonduyu savunmak ahmaklıktır” dedi. Daha TOKİ’nin yapacağı uygulamalara neden karşı çıkıyoruz? 2003 senesine kadar TOKİ 15 bin yapı yaparken, 2003’den bu güne yapılan yapı sayısı 500 bini geçti. Bu konutlar gecekondu sahiplerine, dar gelirli vatandaşların kuralarla almak için sıraya giriyorlar, yıllarca sıra bekliyorlar. Yasa tasarısında 30 gün içerisinde risk altında olan binanın yıkılması gerekir diyor. Eğer depremde eviniz yıkılacaksa 30 gün beklemek mi istiyorsunuz? Ben şahsen isterim ki, bu gecekondular bir gün bile geçmeden yıkılsın ve TOKİ oraya girerek kentsel dönüşümü uygulasın. Öncelik Sarıyer ilçesi değil, Avcılar, Zeytinburnu, Bağcılar bu ilçeler önceliklidir. Pınar’da, Cumhuriyet’te TOKİ girecek dönüşüm yapacak diye bir şey yok. Ondan dolayı Sarıyerlilerin endişe etmesini gerektirecek bir durum ortada yok” dedi.

TOKİ’nin öcü gibi gösterilmeye çalışıldığını ifade eden Meral Yalçınkaya’da, kanun tasarısını savunup, “TOKİ ejderha değildir. 12 yıldan beri belediyeler bu konuda hiçbir şey yapmadı, bırakın Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti yapsın” diye konuştu.