Altılı Masa, Saraçhane'de adalet için buluştu

Altılı Masa, Saraçhane'de adalet için buluştu
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki mahkûmiyet kararı sonrası, Altılı Masa liderleri Saraçhane’de miting yaptı. Yağmura rağmen onbinlerce İstanbullu katılarak milli iradeye sahip çıktı.

Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesinin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki 2 yıl 7 ay ve 15 günlük hapis ile siyasi yasak kararının ardından 6'lı masa liderleri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu Saraçhane'de bir araya geldi.

adalet4-001.jpg

İMAMOĞLU: TÜRKİYE YOL AYRIMINDADIR

Saraçhane'de düzenlenen programda ilk konuşmayı yapan İstanbul Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu, "Onlar sizin seçtiğiniz belediye başkanını görevden alıp, hapsetmek için mahkemeden karar çıkarttılar. Üstelik, baktılar mahkemenin hakimi istedikleri gibi karar vermeyecek, onu sürüp, başka bir hakim getirerek karar çıkarttılar. Allah aşkına, bu ülkeyi yönetenlerin ey vatandaşlarım sizinle ne dertleri var? Sizinle alıp veremedikleri ne var'' diyerek sözlerine başladı.

Mahkemenin kararı üzerinden iktidarı da eleştiren İmamoğlu, "Bunlar milletin iradelerine karşı alerjisi olan insanlar alerjisi. Milli irade kendilerinden yana karar verirse hiç sorun yok, ama başka türlü bir karar çıkarsa başka türlü şekillenirse bütün arızalar başlıyor. Milli iradeyi geçersiz kılmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Ama yapsınlar nafile" dedi.

İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:"Türkiye tam da bu yönüyle yol ayrımındadır. Milli egemenliği kayıtsız şartsız kabul edenlerle milli iradeyle alerjisi olanların arasında yol ayrımındayız. Eşitlik ve adaletin sağlanıp korunmasını istiyorsanız, başka yolumuz yok. Milli egemenliği kayıtsız şartsız kabul edenlerin yanında duracağız. 16 milyon İstanbullu, 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşımız. Adres burası 6'lı Masa, 6 liderin bulunduğu masadır"

adalet2-001.jpg

KILIÇDAROĞLU: HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ DEĞİL, ÜSTÜNLERİN HUKUKU VAR

CHP lideri Kılıçdaroğlu da yaptığı açıklamalarda şunları kaydetti: "11 madde halinde düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım. Kısa bir sunuş olacak. Dikkatle dinlerseniz son derece mutlu olurum.
1. Mevlana der ki adalet kutup yıldızı gibidir. Söz veriyorum adalet ya gelecek.
2- Adaleti dağıtan kişi hukukun üstünlüğü yani yargıç ve vicdani kanaatine göre karar vermek zorundadır.
3. Adaleti dağıtacak kişi kralın sofrasına, sultanın sofrasına, sarayın sofrasına asla oturmayacak, sofraya oturan alimin verdiği fetvadır yanlıştır ve doğru olmaz.
4. Milli irade. 1921-24 anayasanın birinci maddesi egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Milletin iradesine bugün darbe vurulmuştur. 16 milyon iradesine bir yargıç aracılığı ile darbe vurulmuştur.
5. Adalet bugün yaşadığımız ülkede, adalet temel Türkiye sorununa dönüşmüştür. Sokakta herhangi vatandaşa sorun, emin olun büyük k ısmı bu ülkede adalet yoktur diyecek. Ama bizler 6'lı Masa olarak adalet konusunda kararlıyız, mutlaka getireceğiz.

adalet3-001.jpg

"YARGIYI İTİBARSIZLAŞTIRANLAR VAR"

Bugün Türkiye'de hiç kimse kendisini güvende hissetmiyor. Üstünlerin hukuku var. Dayısı olana kimse ses çıkartmıyor, bir genç tweet attığı zaman gözaltına alınıyor. Asla ve asla bir daha bu manzaraları yaşamayacaksınız.
6. Yargıyı itibarsızlaştıranlar var. Ağacın kurdu kendi içindedir. Asla unutmayın. Uyuşturucu baronlarına ses çıkarmazlar, parti teşkilatından gelenleri hakim, savcılık koltuğuna oturturlar, çetelerle yanyana gezerler. Bu tabloyu da değiştireceğiz. Adalet ağacının içindeki kurtları tek tek temizleyeceğiz.
7. Güzel bir atasözümüz var, zulmün artsın ki tez zeval bulasın der. Öteden beri bu ülkede zulüm var. Milletvekillerimiz, gazeteciler tutuklandı. İstanbul İl Başkanımız siyasi yasak kapsamına alındı. Bu tablo zulmün arttığı tablodur, bu da yakında zeval bulacaklar demektir ve onları göndereceğiz.
8. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu hakkında verilen karar asla ve asla kabul edilemez. Toplumun vicdanını yaralamıştır. Ekrem Başkan hakkında verilen karar bize 1 milimlik dahi geri adım attırmayacaktır. Kararlıkla başkanın arkasında duracağız.

"HİÇBİR GÜÇ İMAMOĞLU'NU İSTANBUL'A HİZMET ETMEKTEN ALIKOYAMAZ"

Bizim yeşil alanları beton ormanlarına dönüştürme hevesimiz yok, rantiyecilere hizmet etme gibi görevimiz yok. Her belediye başkanımız halka hizmet eder, halka hizmet hakka hizmettir, biz kuralı böyle biliriz.
Hiç kimse ve hiçbir güç Ekrem İmamoğlu'nu İstanbul'a hizmet etmekten alıkoyamaz.
9. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenleri göndereceğiz. Milli iradeye darbe yapanları göndereceğiz, hiç endişe etmeyin 6'lı Masa kararları bu ülkeye huzuru, bereketi ve adaleti getireceğiz.
10. Bu bir 100 metre koşusu değil, maratondur ve sonuna geldik. 6 ay sonra maraton bitecek, yeni ve güzel bir Türkiye'yi göreceksiniz.
11. Asla başınızı öne eğmeyin. Önümüzde 6 ay kaldı, geliyoruz. Siz de haykırın; iktidar, iktidar, iktidar. İktidar olacağız."

BABACAN: BU HUKUKSUZLUĞU REDDEDİYORUM

DEVA lideri Ali Babacan: "Biliyorum çok öfkelisiniz, hepimiz çok öfkeliyiz. Olanları kabul etmiyorum. Bu haksızlığı, hukuksuzluğu reddediyorum. Ekrem İmamoğlu kardeşime yapılan hukuksuzluğu reddediyorum. Birkaç evvel Canan hanıma yapılan hukuksuzluğu reddediyorum. Demirtaş'a yapılan hukuksuzluğu reddediyorum. İktidarın seçimi kaybettiği belediyelere atadığı kayyumlarla rövanş almasını reddediyorum.
İsyanımızı, feryadımızı tüm İstanbul, tüm Türkiye duysun diye buradayım. Nedir bu çektiğimiz ya! Devlet gücünü eline geçiren başlıyor aşağıdakilerini ezmeye, Kendi rakibini kendi sevmediklerini ezmeye, zulmetmeye. Üste çıkan alttakini eziyor. Başlıyor zorbalığa. Daha dünün ezileni sayın Erdoğan, üste çıkınca başkalarını ezmeye başlıyor, zulmetmeyle başlıyor.
Sandık günü hep beraber cevabını vereceğiz inşallah. Sayılı gün çabuk geçer. İşte biz bu ülkede yaşanan nöbetleşe zorbalığa karşıyız. Adalet olsun istiyloruz. Bu millet 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat, 15 Temmuz'da silah, topla, tüfekle demokrasiye kast edenleri tarihin tozlu sayfalarına gömmüş millettir. Nazım Hikmetlere, Ahmet Kayalara, Necip Fazıllara, Halide Ediplere zulmedenleri tarihin tozlu sayfalarına gömen millettir.
Bu millet yargı oyunlarıyla kendi irad esini görmezden gelenlere en iyi cevabı ilk sandıkta verecektir. Çok yakında verecektir. Biz herkes için adalet demek içni buradayız. Herkes için özgürlük demek için buradayız. Kürt, Türk, Sünni, Alevi hiç fark etmez. Yaşam farkı, inansın, inanmasın farketmez, hep beraber Türkiye'yiz.
Yıl 2002. Şu andaki iktidar 3 Y ile mücadele edeceğim diye başa gelmedi mi? 3 Y neydi? Yolsuzluk, yasaklar ve yoksullukla mücadele. İş döndü dolaştı 3 Y bu milletin başına çöktü. Yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar var mı? Ekrem İmamoğlu kardeşimizi yasaklamaya çalışan zihniyet. Kendi mücadelesini unutan aynı sıkıntıyı başkalarına yaşatan zihniyetle karşı karşıyayız.
Devlet gücünü kullanan, süreyle ve hukukla sınırlı olmalıdır. Üç dönem kuralı vardı. 2015'de doldu bu üç dönem. Uçaktan gelirken yok bırakmam demiyor. Yetmiyor, şu andaki iktidar partisinin kuruluş akitinde vardı. Süre doldu. Ne zaman ki devlet gücünü kullanan hukuku tanımaz işte o andan itibaren güç yozlaştırması olur. 2018'den sonra bütün yetkiyi elinde toplayan, tek imzayla ülkeyi yöneten ülkeyi bataklığın içine düşürmüş durumda.
Farklı fikirlerden, kimliklerden, dünyadan korkmayan Türkiye istiyoruz. Özgürce konuşan cesur ve zengin Türkiye istiyoruz. Endişeye mahal yok, biz buradayız. halkın ylanındayız, hakkın yanındayız.
Bu meydan var ya bu meydan. Yarına nasıl bir ülke bırakacağımıza karar verecek meydan. Korku mu, umut mu? Depresyon mu, mutluluk mu? Açlık mı, zenginlik mi? Çatışma mı, barış mı? Baskı mı, özgürlük mü? Otokrasi mi, demokrasi mi? Birileri cevabı alsın. Nasıl bir Türkiye'de yaşayacağımızı bu meydan ilk seçimde karar verecek. Sözlerime son verirken, 95 milyon 1'den büyüktür, Türkiye 1'den büyüktür diyorum, hepinize saygı ve selamlar."

DP LİDERİ UYSAL: GENÇLERİM ADINA BÜYÜK ÜZÜNTÜ İÇİNDEYİM

DP lideri Gültekin Uysal: Bir tarihi günde buradayız. Aya ilk ayak basan astronotun dediği gibi 'Benim için küçük ama insanlık tarihi için büyük adımdır' dediği gibi. Türk milletinin tarihi yürüyüşünde önemli kilometre taşının bulunduğu noktadayız.
Bir büyük üzüntü içerisindeyim. Bir büyük hüzün içerisindeyim. Milletim için, üzüntü içerisindeyim. Bu büyük devlet için üzüntü içerisindeyim. Gençlerim adına büyük üzüntü içerisindeyim. Evlatların geleceğini göremeyen annelerin, babaların adına üzüntü içerisindeyim.
Bu büyük ülke, bu büyük millet bu kadar kötülüğü hak etmiyor. Zalim zulmünü celladına yaptırırmış. Zalime, onun cellatlarına, uşaklarına karşı bir büyük mücadeleyi burada başlatıyoruz. Yekvücut oluyoruz, hep beraber 'yeter söz milletinh' diye haykırıyoruz.
Bugün burada bu tarihi ana şahitlik etmekten dolayı çok mutluyum. Bu mutluluğumu şu sözlerle tamamlamak istiyorum; bugün bu büyük ülkenin herşeyini çalanlar, çaldıkları yetmedi sandığı çalmaya karar verdiler. Ama bilsinler ki, günümüzü çalanlara yarınlarımızı asla çaldırtmayacağız."

DAVUTOĞLU: BU KARARIN MİLLETİN VİCDANINDA BİR KARŞILIĞI YOKTUR

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu: " Meselemiz sayın İmamoğlu'nun hak ettiği makamı korumak değil. İstanbul seçmeninin iradesini korumak, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik yarınlarını korumaktır. Bizim meselemiz siyaset üstü meseledir. 6 genel başkan olarak buradayız. Farklı siyasi partilerdeyiz. Hepimiz insan onuru, temel hak ve özgürlükler, demokratik hukuk devleti diyoruz.
Bu meydan tarihi sahnelere şahit oldu. Dün akşam sayın İmamoğlu'nu ziyaret etmek için İBB binasına girdiğimde hafızamda iki manzara canlandı. 28 Şubat şartlarında sayın Erdoğan'a benzer mahkumiyet kararı verilmişti, ben de oradaydım. 15 Temmuz'da bu binayı savunmak için nice yiğitler şehit oldu. Yüreğimde, boğazımda bir şeyler düğümlendi. 21 Nisan 1998'de İBB binasında hangi değeri savunduysam, 15 Temmuz 2016 akşamı, hangi değerleri savundaysam yine aynı değerler için buradayım ve burada olacağım.
Dün Türk yargısı için kara bir gündü. Siyasi baskılar sebebiyle YSK başta olmak üzere seçime giderken hiçbir yargı mensubu baskı altına alınmaz ümit ederim. Baskı altına alınırlarsa onların arkasında 6 parti genel başkanı olarak dimdik duracağız.

AKŞENER: DİYORSUNUZ Kİ ZULÜM SİZİNSE SANDIK BİZİMDİR

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener: "Yüzyıl önce olduğu gibi bugün de, egemenli kayıtsız şartsız milletindir diyenler burada. Saraçhane'de. Ama yüzyıl önce verilen kararın, ilkenin, iradenin t emsilcileri kadınlar, erkekler, gençler, yaşlılar burada. İstanbul'dan egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diye haykıranların o sesini duymayanların, onların saraylara kapandığı anda milletin sesini duymadığı anda biz Saraçhane'deyiz. Bir tiyatroya, bir haksızlığa, kara cübbelerini, siyah cübbelerini saranlara buradan seslenen İstanbullular, diyorsunuz ki, saray sizinse Saraçhane bizimdir.
Diyorsunuz ki; zulüm sizinse, haksızlık sizinse sandık bizimdir, sandık bizimdir. 16 milyon İstanbul'un iradesi burada. Millet burada, milletin sesi, demokrasi, irade burada. Milletin iradesi burada. Ekrem kardeşimin yanında. Gençler diyor ki, yaşasın hürriyet, kahrolsun istibdat.
Hiçbir haksızlık sonsuza kadar sürmez. Hele aziz milletimizde hiç sürmez. Geldikleri gibi giderler. Geldikleri gibi gittiler. Geldikleri gibi sizin iradenizle gidecekler. Allah'a emanet olun, saygılar sunuyorum. Demokrasi bizimdir, sandık bizimdir ve bu irade elbette ki bizimdir."

adalet1-001.jpgadalet5.jpg

Bu haber toplam 4538 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT