Geçen yazımda verdiğim haber gerçekten çok üzücü idi. Tepkilerden bunu anladım. Demek ki kangren olmak üzere olan bir yara parmak basmışım! Neydi bu? Sarıyer Kaymakamlık binasının Ferahevler’e taşınmasına karar verilmiş olması ve tüm hazırlıkların buna göre yapılmış olması! Yazdık da ne oldu? Hiç ne olacak? Tepkimizi ortaya koyduk, bilmeyenleri uyardık. Uyuyan, uyanmak istemeyen hem de inadına ve ısrarla başını kuma sokup çıkarmak istemeyenlere duyurmak istedik. Çünkü bir yıl sonra seçim var: NAHHH  demek zamanı!

E ya şimdi?

Şimdi söyleyeceğim de berbat ama önce biraz bilgi vermem gerekiyor. Şöyle ki:

Balkanların en büyük Adliye Sarayı Kartal’da (İstanbul) açıldı, çalışmalar burada sürüyor. Gerçekten büyük ihtiyaçtı, yapıldı!

İki yıldan beri de Avrupa’nın en büyük Adliye Sarayı Çağlayan’da (Şişli), Abide-i Hürriyet Tepesinin arka kısımda yapılmaktadır. Devasa bir bina! Büyük bir hızla devam ediyor, yakında biter!

Bitsin tabii, bu da büyük ihtiyaç! Zaten bizler her zaman en büyüklere layık görülmüşüzdür. En büyük olsun da ne olursa olsun, kabuldür!

İstanbul yakasındaki ilçelerden Silivri ve Sarıyer hariç, bütün ilçelerin adli hizmetleri Çağlayan’daki yeni Adliye Sarayı’nda görülecekmiş! Güzel, ama ne oldu ise oldu: Silivri tek bırakıldı. Silivri kendi ilçe merkezinde kalacak ama kapsam dışı bırakılan Sarıyer, Çağlayan’daki büyük adliye sarayına gidecek!

Hayda!!! Bir bu eksikti!

Sarıyer Başsavcısı, Sarıyer Adliyesinin Çağlayan’a taşınmaması için yasal yollardan her türlü girişimi yapıyormuş ama ne sonuç alacağını elbetteki şu an bilemez! Olumlu karar çıkarabilmek için uğraşı vermesi bile mükemmel… Düşünebiliyor musunuz, bir sabıka kaydı almak için Çağlayan’a gidecek siniz? Unuttuğunuz bir duruşmanın hangi gün ve saatte yapılacağını öğrenmek için Çağlayan’a taşınacaksınız! 

Aynen öyle!

Bu durum aynen kabullenilecektir, şüphem yok! Reddedebilir miyiz?

Elbetteki, HAYIR! Hem kimin HADDİNE! Alimallah insanı ERGENEKONCU diye içeri alırlar da, hakim karşısına çıkmak için bile fırsat bulamaz bir iki yıl beklersin!

Ama en azından Sivil Toplum Kuruluşu derneklerimiz tepkilerini ortaya koyamazlar mı? Bu kadar zor mu bir araya gelmek?

Hiç olmazsa bu işte; iktidar, muhalefet, sağcı, solcu, milliyetçi, komünist, faşist,  feminist aranmasın da, bir araya gelinsin ve ortak bir tepki ortaya koymanın yolu bulunsun!

Olmaz mı? Olur! Bal gibi olur! Birbirimize yaklaşmayı, selam alıp vermeyi, bilelim ve birbirimizden tiksinmiyelim, insan olduğumuzu bilerek hareket edelim YETER!

Var mısınız? Varız deyin be! O kadar zor değil; Yapılacak olanları yapın, tepkiyi ortaya koyun, sonra bildiğiniz yolda yine yürüyün be! Asgari müştereklerde birleşilsin YETER.