'Biz her şeyi yaptık tapu çözümü Büyükşehir'in elinde'

Şükrü Genç mülkiyet sorunu ile ilgili tüm süreçleri Sarıyer Manşet’e anlattı.

Yıllardır mülkiyet sorunu yaşayan Sarıyerlilerin tapu almaları için mücadele veren Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç,  gelinen son noktayı Sarıyer Manşet Gazetesi’ne değerlendirdi.

Vedat Özdemir ve Ömer Canıbeyaz’ın sorularına cevap veren Başkan Genç, “Sarıyer Belediyesi olarak üstümüze düşen her şeyi yaptık. Bizim hazırladığımız planlar Büyükşehir’de. İstedikleri an Sarıyerliler tapularına kavuşur ama istemiyorlar. Çünkü onların hesabı başka” dedi.  

2009’da verdiğiniz ‘3 ayda tapu’ sözünü neden verdiniz ve sonrasında nasıl gelişmeler yaşandı açıklar mısınız? 

2008’de bir yasa çıkartıldı. Vakıf arazileri Milli Emlak’a devredildi. Yasaya göre; Milli Emlak’ta ilçe belediyelerine devredecek, ilçe belediyeleri çalışmaları tamamlayarak hak sahiplerine tapularını verecekti. 2009’da göreve gelir gelmez buradaki süreci takip ederek bu araziler üzerinde oturan halka tapularını verecektik. İşte bu yüzden ‘3 ayda tapu vereceğiz’ dedik. Bunlar bizim bu gayretimizi görünce ‘Eyvah CHP geldi tapuları verecek” diyerek hemen Ankara’ya gittiler. Ankara’da yasayı değiştirip ‘İlçe Belediyesi’ ibaresini kaldırarak ‘Büyükşehir Belediyesi’ni koydurttular. Bizi engellediler ve o tapuları veremedik. Büyükşehir’de bu arazileri Sarıyer’e vermedi ve takas süresi bitti. Onların yüzünden buralarda yaşayan halkın sorunu da çözülmedi. Buradan şu çıkıyor ortaya; birilerinin gözleri burada. Vatandaş alsın değil kendileri alsın istiyorlar. Onların gündemlerinde Sarıyer’de yaşayan insanların burada yaşamını devam ettirmesi yok. 

İkinci döneminizde mülkiyet sorununun çözümü için gecekondu mahallelerinin imar ıslah planlarını hazırladınız ve Sarıyer Belediye Meclisi’nden geçti. Bu planlar Büyükşehir Meclisi’ne neden gelmedi? 

Biz Sarıyer Belediyesi olarak yapmamız gereken her şeyi eksiksiz ve en iyi şekilde yaptık. Kimsenin biryere göç etmeyeceği şekilde, Sarıyerlilerin yaşamını Sarıyer’de devam ettireceği şekilde planlarımızı tamamladık. Hiç kimsenin mağdur olmaması için çok titiz bir şekilde çalıştık. Kendi meclisimizden geçirdik ve Büyükşehir Belediyesi’ne sunduk. Oradan geçse halkın sorununu hep birlikte çözmüş olacaktık. Ancak hiç yetkisi olmayan bir bürokrat yüz binlerce vatandaşımızı ilgilendiren planlarımızı geri gönderdi. Tabi takipçisi olduk ve mahkeme süreci yaşandı. Mahkemeler bizi haklı buldu. Planlar mecliste duruyor ancak gündeme almıyorlar. 

Hazırladığınız bu planlar Büyükşehir Belediye Meclisi’nden geçerse Sarıyerliler tapularına kavuşacak mı?

Kesinlikle sorun çözülüyor. Biz üstümüze düşeni yaptık ve halkımıza verdiğimiz sözü tuttuk. Sarıyer’in imar ıslah planları şuan Büyükşehir Meclisi’nde komisyonda duruyor. Şuan tapu çözümü Büyükşehir’in elinde. Büyükşehir’i AK Parti yönetiyor onlar istediği an Sarıyer halkı tapusuna kavuşur. Tapu vermeye niyeti olan meclisten onları geçirir. Büyükşehirde CHP ve AK Parti grubu hemen bir araya gelip bu iş çözülür ve Sarıyerliler yıllarca bekledikleri tapularına kavuşmuş olurlar. 

31 Mart’ta İBB’yi CHP kazanırsa Sarıyer’in tapu sorununu çözecek planlar hemen meclise gelir mi?

Kesinlikle hiçbir sorun kalmaz. Çünkü o planları halkla birlikte hazırlayıp Büyükşehir’e götürdük. Yola çıktığımız ilk gün, halka rağmen hiçbir planımızın olmadığını söyledik. ‘Onlar ne isterse o olacak’ dedik. Halkımız da bu samimiyetimizi gördü ve görüyor. Bu yüzden çözüme çok yakınız. 

Planları hazırlarken nelere dikkat ettiniz?

Halkı sürece dahil ettik. Onların olmadığı bir çözüm başarıya ulaşamaz. Başrolde her zaman vatandaşı düşünüp çözümü bu şekilde üretmemiz gerekiyor. Ben devletçiyim, devletimin toprağına sahip çıkıyor, başroldeki vatandaşımın da hakkını korumaya çalışıyorum. Bu hususa özellikle dikkat ettik. 

Sizden önce yapılan 2003 planlarında eksik olan neydi?

2003 planları halk için yapılmamış, içinde halk yok. Açıkçası Sarıyer’deki göç planını 2003’te yaptılar.  94-99 arasında ben meclis üyesiydim iki dönemde komisyon başkanlığı yaptım. Bu planlar önümüze geldi, bu planların yanlış olduğu, uygulanabilir nitelikte olmadığını söyledik. Masada yapılan çizimle arazide uygulama yapmak mümkün değil. Yapı yoğunluğunun olduğu yerler yeşil alan yapılmış, yeşil alanlar imara açılmış. Bu iş bilmemezlikten yapılmış bir şey değil. Başka bir şey var bunun arkasında. Bu planlara göre Sarıyer’de 130 bin kişinin yaşamını devam ettirmesi planlanmış. Bir göç planı yapılmış. İnsanlar buradan başka yere gönderilecek ve bu değerli araziler üzerinde farklı hesaplar yapılacaktı. 

2009’da ilk adaylığınız açıklandığında bize verdiğiniz röportajda ‘Sarıyer’de göç olmayacak’ demiştiniz. Geçen süreçte mülkiyet sorunu yüzünden göç eden oldu mu? 

2003’te yapılan planlara baktığınızda Sarıyer üzerinde birilerinin nasıl hesapları olduğunu tahmin edebiliyorsunuz. Bunu bilen birisi olarak Sarıyer’e belediye başkanı olmaya karar verdiğimde “Sarıyer’den kesinlikle göç olmayacak” dedim. Bunu sizin gazetenize de açıkladım. Ve biz sözümüzü tuttuk. Sarıyer’den giden yok aksine gelenler var. Bizim tek çözümümüz Sarıyerlinin dünyanın en güzel yeri olan Sarıyer’de yaşaması. Bu onların hakkı.

İmar Barışı’yla Sarıyer’in tapu sorunu çözmek mümkün mü?

Maalesef 24 Haziran seçimleri öncesinde hiçbir hazırlık yapılmadan çıkartılmış bir yasa var. Bu bir tapu verme kanunu değil, Esenyurt gibi yerlerde kaçak projelerin yasallaştırıldığı bir kanun oldu. Bu yasa ile Sarıyer’deki mülkiyet sorunu çözülmüyor. Sadece elektrik, su ve doğalgaz bağlanma izni veriliyor. Satışların nasıl yapılacağı hakkında belirgin adımlar yok.  Yine 2960 sayılı Boğaziçi İmar Kanunu’nun geçerli olduğu Sarıyer’de yıkım kararları dahi iptal edilmiyordu. Neyse ki ısrarla söyledik ve bakanlık buradaki yanlışı düzeltti. Yasa da tapu diye bir şey geçmiyor. Peki bu yasa Sarıyer’de nasıl bir çözüm sağlayacak? 

Sarıyer halkının mağduriyet yaşamaması ve yıkım kararlarının iptal edilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’yla sürekli iletişim halinde oldunuz ve geri adım atıldı. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Öncelikle bu yasa çıkarken Sarıyer’in de dahil edilmesi için çok uğraştım o dönemki Çevre ve Şehircilik Bakanımızla görüştüm. Hatta nasıl olması gerektiği konusunda rapor verdik. Vatandaşımız tapusuna kavuşsun istedik. Her şey açık olsun istedik. İstediğimiz gibi çıksaydı çözüm olabilirdi. Ancak bizim söylediklerimizi dikkate almadılar. Maalesef yasanın altı boş çıktı. Mesela; köylerde yıkım kararları iptal edildi, ancak 2960 sayılı yasa kapsamında köyler dışındaki tüm bölgelerde yıkım kararları iptal edilmedi. Bu konu gündeme geldiğinde bürokrat arkadaşlarıma talimat verdim, Sarıyerliler bu konuda mağdur edilmemesi adına hemen bakanlık ile iletişime geçtik. İptal edilmesi için uğraş verdik. Neyse ki bunu düzelttiler.  Bunun yanında daha birçok eksik var. Bizim ısrarımızın tek nedeni ve de tek derdimiz halkı tapusuna kavuşturmaktı. Ama Sarıyer’de başka hesabı olan birileri bunu istemiyor.

Yorum Yap
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Gündem Haberleri