AVRUPALI

Mustafa BAKIR

Gelin bugün Sarıyer’deki yerel anlayışı bir inceleyelim. Sarıyer artık bir balıkçı kasabasından çıkıp hatta nüfüs olarak bir çok ilden bile büyük olan mega kent olmuştur ve tabii ki böyle büyük bir ilçenin sorunları da daha büyük ve meşakkatli olmuştur. Bu durumda da ilçenin ihtiyaçlarını karşılamak ve kalıcı, radikal, beklemeden çözümler üreten halkıyla ve sivil toplum kuruluşlarıyla kucaklaşan bir anlayış Sarıyer’in yarınlarını daha da güzel yapacaktır. Yerel yönetimler gelip geçici olabilir fakat bence en iyi yerel yönetim kalıcı işler ve kendisinden sonraya adından söz ettirir hizmetler yapandır. Bu anlayışta olmak Sarıyer’in faydasınadır… Yooook,  küçük olsun benim olsun zihniyeti var ise o da sanırım hem Sarıyer’in hem de kişilerin felaketi olur.

Geçen ay belediye meclis toplantısını takip ettim. Sayın Belediye Başkanı Şükrü Genç son yapmış olduğu Avrupa’nın bazı şehirlerindeki gezilerini –çok etkilenmiş olacakki- ballandıra ballandıra anlattı.  Kendisini dinledik ve bazı prensip anlaşmalarını da anlattı, tabi söz geldi sivil toplum kuruluşlarına…  Sayın Başkan oradaki STK’ları da övdü. Sayın Başkan övdüğünüz STK’ların belediye yani yerel yönetim anlayışlarını da umarım izlemişsinizdir. Orada sivil topluma verilen değerle buradakini umarım kıyas edipte öyle karar vermişsinizdir. Hazırdaki örnek Sarıyer Kent Konseyi’dir, ve ne yazık ki istenilen gibi olmamıştır.

Avrupalı olmak değil mesele Avrupa’dan kopya çekmekse o da tamam ama Sarıyer’de, Sarıyer’in sorunları ve yapılabilecek projelerde kendini her alanda yetiştirmiş hatta bu alanlarda Avrupalıya ders vermiş insanlar, akademisyenler bir de 3 tane üniversite, doçentler, profesörler mevcut. Önce bu arkadaşları oyuna dâhil etmek lazım. Eğer bu bir oyunsa, yoksa sonu hazin biter. Sivil anlayışı eğer ki dahil etmesseniz sonu hep sıkıntılı biter. Sarıyer’deki STK’lar hep arka planda ve zorluklar içerisinde bırakılmıştır. Parası olan dernek ve vakıflar faaliyet yaparken bazı yararlı dernekler hep zaman içerisinde kaybolmuş ya da unutulmuştur. Tabii ki Avrupa’da sivil tolum kuruluşları hep daha iyi işler yapıyor, çünkü onlara kamu ve belediyeler büyük destekler veriyor. Partizanlık yapmadan, sen benden ya da ondansın yapmadan… Umarım bu anlayış Sarıyer’de de oturur. Umutsuz değilim,  olacağı günde zaten Sarıyer’in kazancı olacaktır.
 
Sarıyer’de bir kesim işinden evine gidip gelirken, bir kesim ise işinden ve ailesinden zaman çalarak Sarıyer’in STK’larında hizmet veriyor. Maaş almadan, gönüllü olarak… Peki, ben sorarım size; bu değerli insanlar Sarıyer’de değer verilmeyi hak etmiyor mu?

Sayın Başkan, Sarıyer’de ilk anlayış şu olmalıdır: ‘Sarıyer’i Sarıyerlilerle yöneteceğim’ sözünüzü umarım unutmamışsınızdır. Sizi eğer tanıyabilmişsem unutmayacak biri olarak görüyorum, bakalım zaman bize ne gösterecek.

Sarıyer’in yüzlerce sorunu ve binlerce yapılması gereken projeler varken, Sarıyer’e hala hizmette zorluk çekiliyorsa inanın bu çok sıkıntı verecek bir olaydır. Bugüne kadar Sarıyer’i unutanları bak Sarıyer nasıl unutuyor ama Sarıyer’e faydası olanlar ise asla unutulmuyor. Umarım bugünkü yerel anlayış unutulmamayı tercih eder  ve Sarıyerli de onları hiç unutmaz, hatta bırakmaz bir yere gitmesini. Her beş yılda bir de sorar; gidenlerden misin kalanlardan mısın? Beş yılsonunda ise hiçbir şey sormaz; gidensin ya da kalansın der. UMARIM AVRUPALI DA BİZİM İLÇEMİZİ ÖRNEK BİR İLÇE OLARAK GÖRÜP ZİYARETE GELİR. SEVGİLİ SARIYERLİLER YENİ YILINIZI KUTLAR SAĞLIKLI MUTLU NİCE YILARA VESİLE OLMASINI DİLERİM.

İlk yorum yazan siz olun