Mehmet Hattat o anları anlattı

İşadamı Mehmet Hattat, tam bir hafta önce facianın eşiğinden döndü. Kızı İpek Hattat ve asistanı Ataman Göncü'yle Batı Karadeniz Enerji Üssü projesini sürdürdüğü Amasra'dan İstanbul'a gelmek üzere helikopteriyle yola çıkan Hattat (67), pilotunun çabalarıyla Sarıyer sahiline zorunlu iniş yaptı. Habertürk'e konuşan ve yaşadığı o korkunç günü aktaran Hattat Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hattat, o gün yardım istedikleri halde birçok aracın kendilerini almadığını, ancak bir sıvacının kendilerine yardım elini uzattığını söyledi.
 

 

Hattat, "O gün saat 14.00 civarında Amasra'dan hareket ettik. Pilotumuz meteoroloji raporunu aldı, uçuşa herhangi bir engel olmadığını söyledi. Herşey iyi gidiyordu, Şile civarına geldiğimizde hafif kar yaşığı başladı. Oğlum İbrahim bizi arayarak, kar yağışı konusunda uyardı. Pilotumuz, 'Biraz devam edelim, olmazsa münasip bir yerde ineriz' dedi. Boğaza girer girmez, bir türbülansın içine girdik. Anormal sallanmalar, sarsıntılar başladı. Bu arada kızım çok korktu, sürekli çığlıklar atıyordu. Ben ise kızımı teselli etmeye çalışıyordum. Bir an balıkçı teknelerini ve onların direklerini gördüm. Bir baktım altımızda karayolu var. Neticede pilotumuz Mehmet Aksel, usta bir manevrayla karayolu yerine Sarıyer'e giden kazıklı yolun tretuvar, yaya yürüyüşü kısmına başarılı inişi sayesinde hayatımız kurtuldu. Helikopterle karayoluna inseydik, bir facia olabilirdi. Bizi Allah korudu" açıklamasını yaptı. 

 

Asıl problemin helikopterden indikten sonra başladığını ifade eden Hattat, "O sırada helikopter ağırlık merkezini kaybetti. Kuyruk ve arka taraflar deniz tarafından olduğu için sallanmaya başladı. O sırada balıkçı arkadaşlar yardıma koştu. Helikopterin önüne geçerek ağırlık yaptılar ve halatlarla helikopteri bankolara bağladılar. Onları da ya buraya davet edeceğim, ya da ben onların yanına gideceğim" diye konuştu. 

 

Helikopterden indikten sonra yoldan geçen araçlardan yardım istediklerini, ancak 4-5 aracın oradan geçmesine karşın kendilerine yardım etmediğini belirten Hattat, "Birkaç arabaya el kaldırdık, durmadılar. Sadece helikopterin fotoğrafını çekmekle yetiniyorlardı. Bu arada kızım hıçkırıklarla ağlıyordu. İnsanların duyarsız olması beni çok üzdü" dedi. 

 

Hattat, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"En sonunda sıvacı olduğunu söyleyen bir kişi bizi aracına aldı, 'Nereye gidiyorsun?' diye sordum, 'Sizi gideceğiniz yere kadar götüreyim' dedi. Bizi Yeniköy'e kadar götürdü. Ancak telefonunu almamışız. Kendimi onlara borçlu hissediyorum. Yardıma yetiştiler. Dekorasyon, alçıpan işleri yapan o sıvacıyı arıyorum. Herhalde gönlünü alacağım. Ona teşekkür etmek ve bir yılbaşı hediyesi vermek istiyorum."