Köylülerle sosyetenin arasında manda krizi

Sanat, siyaset ve iş dünyasından pek çok ünlü ismin oturduğu Zekeriyaköy'de 'büyükbaş' bir kavga. Sosyeteyi ayağa kaldıran olayın perde arkasında, bölgedeki köylülerin geçim kaynağı olan inek, dana, manda, öküz gibi hayvanlar yatıyor. 'Dana'nın kuyruğunun koptuğu nokta ise başıboş dolaşan hayvanların lüks villaların havuzlarına girip serinlemeleri ve karınlarını bahçelerdeki sarmaşıklarla doyurmaları.

 

Akşam'dan Bülent Şanlıkan, Tarkan, Cem Yılmaz, Hülya Koçyiğit, Ajda Pekkan gibi birçok ünlünün oturduğu bölgede yaşanan tartışmanın kökenine indi. İşte tarafların penceresinden Zekeriyaköy büyükbaş hayvan savaşları...

 

Zekeriyaköy'de 1995'de kurulan ve üye sayısı 494 olan Koza Villaları Kooperatifi'nin başkan yardımcısı Avukat Nilgün Yamaner, olayı villa sahiplerinin perspektifinden değerlendiriyor. "Sokaklarda başıboş dolaşan inekler ve mandalar sarmaşıklara, araçlara ve çevreye zarar veriyor. Gece karanlıkta kazalar meydana geliyor. Bu güne kadar birçok hayvan bu şekilde öldü" diyen Yamaner, yeni ev alanların bu durumu yadırgadığını söylüyor ve ekliyor: "Biz de esprili bir şekilde inekler bizden önce burada oturuyormuş diyoruz." Büyükbaş hayvan sahibi Mustafa Bingöl ise köylülerin şikâyetlerini şöyle anlatıyor: "Köyümüzde eskiden hayvancılık üst seviyede yapılırdı. Şimdilerde ise sadece birkaç kişi kaldık. Sokak aralarında büyükbaş hayvanların dolaştığını gören bazı yabancılar 'burası Hindistan mı' diyebiliyor. Biz de villa sahiplerinin beslemekten sıkılıp sokağa attığı köpeklerden şikâyetçiyiz. Her sokakta neredeyse 7-8 tane köpek var" diye konuştu.

 

Zekeriyaköy sakinlerinin bu açmaz için ortaya attığı çözüm ise mandıra kurulması ya da çoban tutulması. Zekeriyaköy Muhtarı Semra Özkaya "Bir köy mandırası kurarak çevrede hayvancılık yapanları bir araya getirmek istedik" derken, geçen günlerde de kooperatif sakinlerinden "Çoban tutalım, masrafını biz karşılayalım önerisi" geldiğini söyledi. Koza Villaları Kooperatifi'nin başkan yardımcısı Avukat Nilgün Yamaner de 'mandıra projesi'nin hayata geçirilebilmesi için ciddi maddi desteğe ve araziye ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

 

Başıboş halde dolaşan bir mandanın villanın havuzuna girdiğini anlatan muhtar Semra Özkaya, "Burada yabancı uyruklu insanlar da yaşıyor. Manda olayı olduğunda bir villa sakinin 'havuzda canavar var' diye bağırdığını duymuştuk.