CHP yeni bir kimlik kazandı

CHP yeni bir kimlik kazandı
Dr. Cengiz Alp, listelerde yer almamasından dolayı hiçbir kırgınlık yaşamadığını, hazırlanan aday listesini ise çok başarılı bulduğunu söyledi.

12 Haziran milletvekili seçimi için CHP’den aday adayı olan ancak birçok kişi gibi listede yer alamayan Dr. Cengiz Alp, bu nedenle hiçbir kırgınlık yaşamadığını, dahası Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından hazırlanan aday listesini çok başarılı bulduğunu söyledi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, geçmiş dönemde partinin yüze 20’lerde kalmasını sağlayan, toplumun büyük bir kısmı tarafından kabullenilmeyen, eskimiş, stotükocu yapıyı devre dışı bırakarak, gençlere ve kadınlara ağırlık veren bir liste yaptığını söyleyen Dr. Cengiz Alp, “Bence bu çok başarılı bir listedir. Merkez sağdan insan alınmasını da fazla yadırgadığımı söyleyemem. Çünkü CHP bir kitle partisidir. Sonuç olarak Türkiye’de sosyal demokrat oyların yüze 25-30’larda olduğunu biliyoruz. Partinin iktidar olması için daha geniş çevrelere açılması lazım. Ilımlı, başarılı isimleri, iş çevrelerinden, sosyologların, kent bilimcilerin partiye girmesi ve bu kesimlere de bir mesaj verilmesi gerekiyordu, bence bunu da yaptı. Daha iyisi olamaz mıydı? Tabi ki her zaman, her şeyin daha iyisini yapmak mümkün. Ama bir yıllık bir genel başkanın, kurultay geçirmiş, referandum geçirmiş bir genel başkanın elindeki imkanlarla, dar bir zaman aralığında, dar bir kadrodan çıkarabileceği iyi listelerden biridir diye düşünüyorum” dedi.

“CHP’DE GENİŞ ANLAMDA DEĞİŞİM YAŞANDI”
“Aday listelerinin belirlenmesinde ön seçimlere biraz daha ağırlık verilebilirdi” diyen Dr. Cengiz Alp, o zaman da Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun kendi kafasındaki düşünceye göre yapmak istediği, kendi damgasını vurabileceği bir ortam bulamayabileceğini ifade etti. Bu açıdan değerlendirildiğinde CHP’de ilk defa geniş anlamda bir değişim yaşandığını belirten Dr. Alp şunları söyledi:
“CHP gerçekten yeni bir CHP diyebileceğimiz kimliğe bürünmüştür. Mutsuz olanlar olabilir, bunlar seçim atmosferinde unutulur. Listede yer almamış olmak beni üzmüyor. Sayın Kılıçdaroğlu’na inandığım için, onun ilkelerine, dürüstlüğüne inandığım için, CHP’de politika yapıyorum. Partinin çizgisinin değiştiğine de katılmıyorum. Kılıçdaroğlu’nun bulunduğu partinin ekseninin değişmesi asla söz konusu olamaz. Böyle bir şeye kesinlikle katılmıyorum. Başarılı sonuçlar alacağız. İnşallah 13 Haziran’da Türkiye yeni bir güne uyanacak diye beklentim var. Elimizden geleni yapacağız. Yaşanan kırgınlıklar biter. Listeye giremeyenlerin, geri sıralara düşenlerin hepsiyle koşuşacağız, onların partide aktif çalışmalarını sağlayacağız. Birlik beraberlik içinde olacağız. Çünkü zaman mazeret üretecek bir gün değil. Hiçbirimizin mazereti olamaz.”

“SOSYAL DEMOKRATLARLA MERKEZ SAĞ CHP İÇİN ÇALIŞACAK”
AKP’nin gidişatının, Türkiye’deki özgürlükler açısından çok büyük engel olduğunu ileri süren Dr. Cengiz Alp konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“AKP’nin anayasal değişiklikler yapacağını biliyoruz. Türkiye’yi gelecekte oluşabilecek karamsar bir tablonun içine sokmamak için, sosyal demokratlar ve merkez sağda yer alanlar olarak hep beraber, hep birlikte bu dönem CHP’nin desteklenmesi çabasına katkı sunacağız. Ben de elimden geldiğince zamanımı CHP’nin başarısı için harcayacağım. İlçede, ilde, nerede görev verilirse yapmaya hazırım. Hiçbir şekilde, hiç kimseye kırgınlığım yoktur. 4 bin kişinin aday adayı olduğu dönemde bunlar olacaktır. Ben ilçe başkanlığı yapmış, partide onlarca seçim geçirmiş bir insanım. Kırgınlıklar oluyor ama önemli olan ilkesel sapmaların olmamasıdır. Ben partimde ilkesel bir sapma, geriye dönüş olduğunu düşünmüyorum. Tam tersine partinin kadrolarının, anlayışının yenilendiğini, önümüzdeki dönemde parti içi demokrasi anlamında köklü değişikliklere yanıt verileceğini ve bu tartışmaların hiç birinin yaşanmayacağını ve bu tavırla da Türkiye’deki diğer partilere örnek olacağını düşünüyorum.”

Dr. Cengiz Alp, siyasete aynı şekilde devam edeceğini de vurgulayarak, “Siyasette olmak için mutlaka bir yerde görev almak gerekmez. Ben yıllardan beri siyasetin içindeyim. Bu benim için toplumsal bir görevdir. Siyasi, iş yaşamı ve mesleki birikimlerimi, dünya vizyonumu her zeminde bu çizgide değerlendirmeye devam edeceğim” dedi.

Bu haber toplam 1250 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT