Şems Çakıroğlu ile Sarıyer üzerine...

AK Parti Belediye Başkan Aday Adayı Şems Çakıroğlu ile Sarıyer üzerine…

Sarıyerlilik:

Balığı sevmek, yeşile tutkun olmak,

ve her dinden milletten insanla aynı sahilde hoş görü ile yürüyebilmektir”

Sarıyerlilik, “Balığı sevmek, yeşile tutkun olmak, her dinden milletten insanla aynı sahilde hoş görü ile yürüyebilmektir” diyen AK Partili Şems Çakıroğlu, hayalindeki Sarıyer’in ise hiç bir yaşayanının Sarıyer'den ayrılmadan beraber yaşayarak yeni Türkiye'nin, yeni İstanbul’un yüz akı olması olduğunu söyledi.

Adaylık başvurusunda her kesimden kendisine verilen desteğe ise, “Sarıyer'de Ermeni, Rum arkadaşlarımızla, Alevi Sünni arkadaşlarımızla aynı mahallede büyüdük, aynı denize girdik, aynı okullarda okuduk. Kederli neşeli günlerimizde hep beraber olduk. Ben onları seviyorum, onların da beni sevdiğini biliyorum” dedi.

Size göre ‘Sarıyerlilik’ Nedir?

Sarıyerlilik, kişinin geleceğinin de Sarıyer'de olduğunun farkında olmasıdır. Sarıyer'in farkında olmak, kendinle Sarıyer arasındaki beraberlikten, aynılıktan haberdar olmaktır Sarıyerlilik. Çevresindeki ilçeler, hatta Anadolu'nun ücra köşesindeki bazı adı sanı duyulmamış ilçeler; ülkedeki kalkınmadan fazlası ile yararlandığında, Sarıyer'in yeteri kadar kalkınamamasına kederlenmektir. Sarıyer Spor Kulübü’nün Küçükköy ile karşılaşmasını hazmedememektir Sarıyerlilik.

Genç yaşta belediyecilikte çok önemli görevleri başarıyla yaptınız. Şimdi de AK Parti’deki en genç aday adaylarından birisisiniz. Bunu avantaj olarak görüyor musunuz?

Genç olmayı bir avantaj olarak görüyorum. Çünkü toplumda, önünde belli bir yaş skalasının altında idareciler görmek istiyor kanısındayım. Belediyecilik ekstra dinamizm isteyen bir alan. Hızla değişen dünyayı takip ederek, eldeki imkânların ötesini planlayabilmek, o planları hayata geçirebilmek sürecinde gençliğin bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Ayrıca, genç oluşumuzda su götürür artık. Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyetimizi kurduğu yaşa geldim.

Aday adaylık başvurunuzda yanınızda partili partisiz ya da başka partilerden Sarıyer’in değişik çevrelerinden insanlar vardı. Bu kadar seviliyor olmanızı neye bağlıyorsunuz?

Ben yirmi yıllık belediyeciyim. Belediye bürokrasisinde çıkabileceğim bir makam kalmadı. Memurluktan başkan yardımcılığına kadar her kademesinde hizmet verdim. Bu süreçte avantajım, Sarıyerli olmak ve Sarıyer Belediyesi’nde çalışmaktı diyebilirim. Zira, Sarıyer'de Ermeni Rum arkadaşlarımızla, Alevi Sünni arkadaşlarımızla aynı mahallede büyüdük, aynı denize girdik, aynı okullarda okuduk. Bu sebeple, her çevreden görüşten dostlarım oldu ve onlara hizmet etme fırsatı buldum. Onlar da beni hayatımın hiç bir döneminde yanlız bırakmadı. Kederli neşeli günlerimizde hep beraber olduk. Ben onları seviyorum, onların da beni sevdiğini biliyorum.

Bir belediye başkan aday adayı olarak nasıl bir Sarıyer hayal ediyorsunuz?

Yeni İstanbul Sarıyer'in yakınında kuruluyor. Sarıyer ya yeni İstanbul’un prestij ilçesi vitrin ilçesi olacak ve dünyaya açılacak ya da vizyonsuzluğun kurbanı olarak kan kaybetmeye devam edecek. Benim hayalimde Sarıyer, hiç bir yaşayanının Sarıyer'den ayrılmadan beraber yaşayarak Yeni Türkiye'nin, yeni İstanbul’un yüz akı olacak...

Bu haber toplam 5983 defa okunmuştur