'Kendini yöneten Sarıyer için aday oldum'

CHP Sarıyer Belediye Başkan Aday Adayı Mimar Haydar Aksoy, neden aday olduğunu ve nasıl bir Sarıyer hayal ettiğini anlattı. Katılımcı, şeffaf ve kendini yöneten bir Sarıyer için aday olduğunu söyleyen Aksoy, “Sarıyer’in kaderinin Ankara’da Başbakan tarafından çizilmesinden rahatsız olduğum için adayım” dedi.   

 

 

Adayım çünkü; Daha katılımcı, daha şeffaf, birlikte karar alan, birlikte yöneten, 

sosyal demokrat belediyeciliği önceleyen, Sarıyerlilerin Sarıyerli olmaktan gurur duyacakları bir Sarıyer’i birlikte kurmak için adayım. CHP’nin yerelden yükselişinin parçası olmak için adayım.

 

Sarıyer’in kaderinin Ankara’da Başbakan tarafından çizilmesinden rahatsız olduğum için adayım. Geleceğimiz olan Kuzey Ormanlarını korumak için adayım. 

Kendine yeten, turizm gelirlerini arttırmış, mutlu bir Sarıyer’i birlikte kurmak için adayım.  Kısaca birlikte yönetmek, birlikte karar vermek, birlikte proje geliştirmek, birlikte uygulamak için adayım. 

 

Sarıyer, dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan İstanbul’un gözbebeği ilçelerinden birisidir. Şüphesiz Marmara Denizi ile Karadeniz’i birleştiren Boğaziçi’nin Avrupa yakasındaki güzel bir ilçesi. Bu ilçenin sahip olduğu kaynaklar bugüne kadar ne yazık ki yeterince kullanılabilmiş değil. Turizm alanında, Karadeniz ve Boğaz’ın, ormanın sunduğu imkânlardan ne yazık ki yeterince yararlanılamamıştır. 

 

“Birlikte karar veren ve birlikte yöneten bir Sarıyer”i kurmak için temel hedef mahalleden ilçe başkanlığına kadar her kademede örgütlenmek ve kararları ortak alabilmektir. 

 

Bunun için en altta sokak örgütlenmesinden başlayarak mahalle ve semt örgütlülüğü, sivil toplum kuruluşları ile her aşamada işbirliği içinde olarak kararların ortak alınması ve birlikte yönetimin kanallarını kurmak hedefimizdir. 

 

Sarıyerli, kendi sorunlarının, kendilerini etkileyecek sorun ve çözüm önerilerinin parçası ve ortakları olacaklardır. Her Sarıyerlinin alınan kararların ortağı ve sorumlusu olduğu bir yerel yönetim anlayışını hayata geçirmek ana hedefimizdir. 

 

İhtiyaçlardan çözümlere kadar her aşamada Sarıyerlinin içinde olduğu model en yerel ve en demokratik modeldir. Bunun için Sarıyer’de temel hedef katılımcı, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetişim modelini hayata geçirmek ana hedefimizdir.

 

Bir tarafı Karadeniz, bir tarafı Boğaz, bir tarafı orman olan Sarıyer, ne yazık ki sahip olduğu doğal kaynaklardan tam olarak yararlanabilmiş değildir. Sahip olduğu bir doğal ve tarihi kaynak ve imkânları daha verimli kullanmak ve ekonomik olarak Sarıyer’i kalkındırmak ve Sarıyerlinin ekonomik olarak daha güçlü olması temel hedefimiz olacaktır. 

 

Kilyos sahili doğal iklimi ile fiziksel koşulları ile dünyada çok az örneği olan sahillerden biridir. Kilyos sahilini yeniden yapılandırmak ve Kilyos’u 12 ay turizm merkezi haline getirmek temel hedef olacaktır, uluslar arası proje yarışmaları ile Sarıyer'in Karadeniz sahilleri dünyanın, İstanbul’un, Sarıyerlilerin hizmetine sunulmuş olacaktır. 

 

Mevcut turizm tesislerini rehabilite ederek dünya standartlarını yakalamak ve yeni yapılacakları bu standartlara göre yapmak başlangıç olacaktır. 

 

Kısırkaya’dan Rumeli Feneri’ne kadar olan Karadeniz sahili, Boğaz’a bakan köyleri ile Sarıyer şu anda atıl bir turizm ilçesidir. Bunu hayata geçirmek ana hedefimizdir. 

 

Kısırkaya’dan Rumeli Feneri’ne kadar olan Karadeniz sahilindeki hava koşulları itibari ile rüzgâr sörfü konusunda dünyanın en özel yerlerinden birisidir. 

 

Sahilin turizm amaçlı dönüşmesinin en önemli ayağı sörf turizmi olacaktır. Kilyos sahilini dünyanın sayılı sörf merkezlerinden biri haline getirmek temel hedefimiz olacaktır. 

 

Yaklaşık 50 km’lik sahili ile Sarıyer, balıkçılık imkânları açısından İstanbul’un zengin ilçelerinden birisidir. İlçedeki balıkçıların daha iyi imkânlara sahip olması hem balıkçılarımızın bireysel kazançlarını hem de ilçemize olan katkılarını arttıracaktır. Bunun için Balıkçılara yönelik özel eğitim programlarından teknolojik desteğe, avlanma öncesinden sonrasına her aşamada onların yanında olmak belediyenin en büyük hedeflerinden biri olacaktır. 

 

Yine ilçemizde önemli bir eksik de modern balık çarşısının olmamasıdır. Bu kadar geniş imkânlara rağmen böyle bir ticari alana sahip olmamak Sarıyerli için ciddi bir kayıptır. 

 

Yaşadığımız deneyimlerden biliyoruz ki, Türkiye bir deprem ülkesi. Aynı şekilde İstanbul da öyle. Bu açıdan İstanbul ve Türkiye’nin pek çok yerinden hem plansız büyümenin hem de deprem riskini azaltmak için kentsel dönüşüm projeleri başlatılmıştır. 

 

Ancak şu ana kadar uygulanan pek çok kentsel dönüşüm örneği; bu hedeflere göre değil tamamen rant üretmek ve değerli arsanın kullanılmasına yönelik olarak uygulanmıştır. Kentsel dönüşüm insanları oturdukları yerde daha güvenli evlerde daha sağlıklı alt yapı hizmeti sunmak için değil tersine o insanları şehir merkezinin dışına sürmek ve yeni yapılan yerleri ekonomik bir rant amacıyla kullanılmasıyla sonuçlanmıştır. 

 

Kentsel dönüşüm, şu anda orada yaşayan insanların daha güvenli evlerde daha yüksek standartlarda yaşamsını sağlayacak şekilde yapılmalıdır. Bulunacak çeşitli finans modelleri ile bu sağlanabilir. Bunun için Sarıyer’de plansız ve alt yapısız olan yerleşim yerlerinin kentsel dönüşümü yaşayanları mağdur etmeyecek, onların hayatlarını maddi olarak zora sokmayacak şekilde planlanmak durumundayız. Hedefimiz bunu yaratacağımız çeşitli finans modelleri ile sağlamak ve Sarıyerliyi Sarıyer’de yaşatacak kentsel dönüşüm modeli ortaya koymaktır. 

 

Yerinde, insan odaklı, adil ve demokratik kentsel dönüşüm hedefimiz olacaktır.

 

Yerel yönetimin de siyasetin de temeli insandır ve insanının mutluluğudur. Yerel yönetimleri merkezi yönetimlerden ayıran temel özellik; alınan kararlara katılımın yüksekliği ve insanların etkileneceği kararları belirleme imkânına sahip olmalarıdır. 

 

Bunu sağlamanın, güçlü bir yerel yönetimin kurulması ancak katılım, şeffaflık, hesap verebilirlilik; kısaca birlikte karar almak ve birlikte yönetmektir. 

 

Bu bağlam, projelerin Sarıyer halkının bilgisine sunulup, yine halktan gelen önerilerle son haline birlikte getirip onların rızasını bir kez daha alarak uygulamaktır.

 

Alınan her kararın şeffaf, denetlenebilir, izlenebilir olacağı bir yönetim istemi kurmak, yönetişimi hayata geçirmek, Sarıyer’i katılımcı bir modelle yönetmek hedefimdir. 

 

Bunun için temel yönetim felsefem;

Katılımcı yerel yönetim,

Şeffaf yerel yönetim,

Hesap verebilir yerel yönetim,

 

Kısaca;

Birlikte karar veren ve birlikte yöneten bir Sarıyer’i hayata geçirmektir.