Dr.Cengiz Alp: Ön seçim olursa adayım

Dr.Cengiz Alp: Ön seçim olursa adayım
2014’te yapılacak olan yerel seçimlerde CHP’den Sarıyer Belediye Başkanlığı için adı geçen Sarıyer siyasetinin önemli isimlerinden Dr. Cengiz Alp, Sarıyer Manşet’e konuştu.
Parti içerisinde geniş bir kesimin adaylığını istediğini belirten Dr. Cengiz Alp, “Şuanda seçim yönteminin net olarak belirginleşmesini bekliyorum.  Ön seçim olursa aday olabilirim” dedi.
 
Sarıyer Tıp Merkez’deki odasında Sarıyer Manşet Gazetesi’nin İmtiyaz Sahipleri Vedat Özdemir ve Ömer Canıbeyaz’ı konuk eden Dr. Cengiz Alp sorulan tüm sorulara net ve samimi cevaplar verdi.

CHP’de adaylık süreci başladı. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Partide adaylaşma süreci 1 Temmuz’da başladı. Ay sonuna kadar sürecek. Dileğim partinin parti içi demokrasi kurallarını çalıştırarak bir adaylık tespiti yapmasıdır. Biz genel olarak her konuda demokrasiden bahsederken, aday tespitlerinde de demokratik bir yolu benimsemiş olmamız lazım. Genel Başkanımız bütün söylemlerinde bunu zaten vurguluyor. Ben de Sarıyer’de diliyorum ki ön seçim delegeleri veya geniş katılımlı üye seçimleriyle aday tespitleri yapılsın. Burada aday olacak kişi partinin gücünü arkasına alarak çalışmalar yürütecek. Ankara’dan atamayla, kulis bir adayla Sarıyer’de başarının yakalanacağını düşünmüyorum. Parti yönetimimiz şuanda eğilim yoklamasını düşünmektedir. Sorumluluk parti üyelerine yüklenecektir. Böylelikle çıkan sonuca herkesin rıza göstereceğini düşünüyorum. Atamalarla belirlenecek adayların partiye çok fazla yarar sağlamadığını, Sarıyer’in sorunlarını bilmedikleri için yeteri kadar faydalı olamadıklarını geçmiş yıllarda gözlemledik.
 
Parti tabanın da ön seçim isteği var, nerdeyse tüm partililer bunu istiyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Partiye büyük fedakârlıklarla emek veren çok sayıda insan var. Dolayısıyla insanlar çıkacak olan adayı da kendileri belirlemek istiyor. Sarıyer’de bu konuda daha önce çok sıkıntılar yaşandı. İnsanlar bir daha böyle sıkıntılar yaşamak istemiyor. CHP’ye bu anlayışın artık yerleşmesi lazım. Türkiye’de siyasi partiler yasası değişsin diyoruz, seçim barajı düşürülsün derken yerel seçimlerde Ankara’dan atama yapmak yanlış olur.

Seçimler yaklaştıkça çok sayıda aday ismi telaffuz ediliyor, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? 
Adayın çok olması güzel bir şey aslında. Sonuçta demokratik bir yarış olacaksa adaylar bilgi, birikimlerini, ekibiyle ortaya çıkarsa geniş üye katılımlı bir seçimde yanlış bir sonuç çıkacağını düşünmüyorum.

Sizin adaylığınız konusunda vermiş olduğunuz bir karar var mı?
Sarıyer’de de 30 yıllık bir emeği ve siyasi geçmişi olan birisi olarak ülkemin de Sarıyer’in de sorunlarına kayıtsız kalamam. Partililerimin çoğunun talebi olursa ben de aday olabilirim. Bilgimi birikimimi partime vermek isterim. Ama şuanda seçim yönteminin net olarak belirginleşmesini istiyorum. O yüzden net olarak bir şey söyleyemiyorum. Ben tabana danışarak aday olma fikrinin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Adaylığımı isteyen partinin içerisinde geniş bir kesim var ama geçmiş dönemde yaşadığım tecrübelerle daha geniş bir kitlenin desteğini görmem lazım. 
 
Büyükşehir’e nasıl bir aday bekliyorsunuz? 
Büyükşehir’de Mustafa Sarıgül’ün adaylığından bahsediliyor. Yapılan anketlerde Sarıgül’ün ön planda olduğu net bir şekilde görülüyor. Biz İBB’yi mutlaka almak istiyoruz. Biz Büyükşehir’i kazanırsak genel seçimlerde başarılı olacağımızı düşünüyorum. O açıdan kazanma şansının yüksek olduğu, sosyal demokratlığından şüphemiz olmayan bir kişinin adaylaşmasını istiyoruz. Bu Sarıgül’de olabilir, kamuoyunda böyle bir beklenti var. 
 
Son olarak yaşanan Gezi olaylarının seçime nasıl yansıyacağınız düşünüyorsunuz? 
Gezi olaylarının ve barış sürecinin iktidarı yıprattığını düşünüyorum. Mutlaka oylarında bir azalma olacaktır. CHP’nin seçim başarı şansının daha yüksek olacağını düşünüyorum. Gezi Parkı sonuçlarını parti potamıza nasıl sokarızın hesabını iyi yapmamız lazım. Sarıyer’de de bu olayların mutlaka sosyal demokrat oylara yansıyacağını düşünüyorum. Ortadoğu’da yaşanan süreçler de büyük oranda Türkiye’yi etkileyecektir.  İnatlaşmanın bedeli olarak 4 yurttaşımız hayatını kaybetti, yüzlerce yaralı var bugün baktığımızda Gezi Parkı yine park olarak kaldı. Madem böyle olacaktı bu toplumu bu kadar germenin ne manası vardı. Bunu iyi analiz etmek lazım. Bu vesile ile yaşadığımız sorunların biran önce bitmesini,  ülkemizin barış ve huzur içerisinde bir Ramazan geçirmesini diliyorum. 

Bu haber toplam 14153 defa okunmuştur
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
7 Yorum