Deniz, topu AK Parti'ye attı

Deniz, topu AK Parti'ye attı
CHP Sarıyer İlçe Başkanı Mehmet Deniz kentsel dönüşüm ve Sarıyer’in mülkiyet meselesiyle ilgili basın açıklaması yaptı.

İlçe yöneticileri ve parti üyeleriyle birlikte Sarıyer’deki İDO iskelesinin önünde açıklama yapan Mehmet Deniz, AK Parti’nin kentsel dönüşümle ilgili yaklaşımını eleştirerek, CHP’nin mülkiyet meselesine bakışı ile ilgili de bilgiler verdi. Başkan Deniz, vakıf arazileri ile ilgili rayiç bedellerin arttırılması konusunda da topu AK Parti’ye attı.

İşte Mehmet Deniz’in basın açıklaması
Son zamanlarda Kentsel Dönüşüm Afet Yasası ve 2B yasası adı altında mevcut AKP hükümetinin yapmış olduğu uygulamaları ve Sarıyer Belediye Başkanlığı'na dönük "tapuları engelliyor" yalanlarına cevap vermek istiyorum.

Sarıyer’de 28 mahalle ve 8 adet köyümüz var, nüfusu ise yaklaşık 400 bin civarındadır. 2003 yılında Sarıyer Belediye meclisinde Sedat Özsoy’un başkanlık döneminde en kötü plan plansızlıktan iyidir mantığı ile bir gecede mecliste onaylanan imar planı sadece 130 bin kişi için hazırlanmıştır.

Geri görünüm etkilenme bölgeleri içindeki yapılaşmanın %36’sı hisseli araziler üzerinde % 64’ü kamu araziler üzerindedir. Nüfusun çoğunluğu kamu arazileri üzerinde yer alan gece kondular da yaşamaktadır.

Mülkiyeti kamuya ait olması imar planlarının da bu mevcut nüfusu kabul etmemesi sebebi ile mülkiyet sorunu bugüne kadar çözülememiştir. Mevcut durum itibarı ile vatandaşlar yapılan konutlar fiziki dirençlerini kaybetmiş ve bu yapılan dönüştürülemediğinden için de yaşayanlar risk altındadır.

CHP olarak 2009 yerel seçimlerinde de dönüşümü yerel halkla, STK ve üniversitelerimizle birlikte çözeceğimizi belirtik. Bu doğrultuda da CHP’ li Sarıyer Belediyemiz mülkiyet sorununun çözümü için Gecekondu ve Sosyal Konutlar Müdürlüğü adı altın da yeni bir müdürlük kurmuş ve bu müdürlük Sarıyer Belediye yönetiminin halktan yana bakışının önemini göstermektedir.

İlçemizde belediye parsellerinin hepsi Büyükşehrin mülkiyetinde olup, mülkiyet talepleri Sarıyer Belediyesi tarafından yapıldığı halde bu güne kadar devirler yapılmamıştır.



Hazine mülkiyetinde ki parseller 4706 sayılı kanuna göre Belediyeye intikal ettikten sonra (2000 yılı öncesi gecekondular) hak sahibi kabul edilerek orada oturanlara imar uygulaması sonucu belediyeye intikal etmediğinden satışı yapılamamıştır. İntikal Büyük Şehir Belediye Başkanlığına yapılmaktadır. Mevcut kanun ve yönetmeliklerde Büyükşehir Belediyesi sınırları dahilinde arsa, konut, işyeri üretilmesi, tahsisi, kiralanması ve satışına ilişkin görev ve yetkiler  Büyükşehir Belediye Başkanlığında toplanmış olup, Büyükşehir Belediye Başkanlığı istediğinde yetkilerini İlçe Belediyelerine kullandırmaktadır. Mülkiyet sorununun çözümüne yönelik CHP’li Sarıyer Belediyesi çeşitli mahallerde bulunan vakıf arazilerinden milli emlak müdürlüğüne takas yoluyla geçen parsellerin, belediyemize devir edilmesi ve üzerinde oturanlara satılması için gerekli yasal işlemler yapılmış, meclis kararları, encümen kararları, ilgili protokoller imzalanarak milli emlak müdürlüğüne gönderilmiş belediyemize devri istenmiştir. Ancak hazineye takas işlemi gerçekleşen toplam 16.000 m2 alana sahip 9 adet parselin Sarıyer Belediyesi'ne devri gerçekleştirilmemiştir. Bu konuya siyasi olarak yaklaşılmış Sarıyer Belediyesi'nin CHP yönetiminde olması nedeniyle Büyükşehir Belediyesi'nce devir yapılmamıştır. Oysa zamanında devir yapılmış olsaydı vatandaşa düşük fiyatla satış yapılabilecekti. Bugün ise emlak değerleri fahiş rakamlara çıkarılmış,  metre kare fiyatı 300 TL. olan fiyat bu gün 2.000 TL. yükselmiştir. Bunun tek sorumlusu AKP iktidarıdır.       

Mülkiyetle ilgili olarak Büyükşehir Belediyesi Ferahevler Mahallesi’nde bir takım çalışmalar gerçekleştirmiştir. Büyükşehir Belediyesi Ferahevler Mahallesi 388 ada 3 parselin alanı yaklaşık 125.500 m2 olup, yürürlükte ki imar planlarına göre; parselin % 48,35’i konut alanında, % 51,65’i donatı alanında kalmaktadır.  Ancak imar planında konut alanında kalan alanlara tapu verilmiş olup, imar planlarında yeşil alan, okul alanı, yol alanında kalan vatandaşlar işgalci durumuna düşürülmüş barınma hakları yok sayılmıştır. Aynı mahallede, aynı zamanda yerleşmiş vatandaşlar arasında hak eşitsizliği oluşmuştur. Tapu verilen sadece 13 kişi değil bütün mahalle hak sahibidir. Yapılan uygulama ile halk  arasında sosyal adalet, insanların barınma hakkı ihlal edilmektedir. Hiç şüphesiz bu tür parçacıl yaklaşımlar konunun ileriye dönük bütüncül çözümüne de engel teşkil edecektir. Birkaç parsel üzerinden konut alanlarına arazi tapusu düzenlenmesi adil bir çözüm yerine yanlı çözüm getirmektedir.

Daha önce Poligon Mahallesi Tepeüstü’nde de aynı süreç yaşanmış 380 ada 45 parsel düşük rayiçle vatandaşa devredilmiş ancak bölgedeki yüksek rant nedeni ile vatandaşlar Milli Emlak Müdürlüğü’nden devraldığı bu parseli 6-7 kat fazlasına satarak buradan ayrılmışlardır. Parçacıl uygulamalar çözüm  yerine sorun oluşturarak, huzursuzluk yaratmakta ve kentsel gerilime neden olmaktadır.

Parçacıl uygulamalar kentsel rantın toplumun küçük bir bölümü tarafından paylaşılmasına neden olmakta ve bu şekilde sosyal yapıdan bağımsız bir dönüşüm teşvik edilerek, Sarıyerlinin Sarıyer’de kalması sağlanmamaktadır.

Sarıyer’in mülkiyet sorunu arazi tapusu verilmesi ile çözülemez çünkü Sarıyer’de yaşayanların hepsine yetecek kadar arazi mevcut değildir. Gecekondu sorununu görmezden gelen mevcut  imar planına göre tapu düzenlemek demek yaklaşık 270 bin Sarıyer’linin Sarıyer’den gönderilmesi demektir. Kamu mülklerinde yıllardır ikamet eden vatandaşlar işgalci olarak görülmeleri nedeniyle Büyükşehir Belediyesi imar planını değiştirme yetkisine sahip olmasına rağmen imar planlarının mevcut yapıya uygun olarak revize edilmesi yönünde bir çaba göstermemiş ve İlçe Belediyesinin bu yöndeki uğraşılarını reddetmiştir.
Halkın yaşam alanlarının hukuki güvenceye kavuşması için parsel bazında değil mahalle bütününde özgün çözümler üretilmelidir.

Dönüşüme toprak tapusu verilmesi şeklinde bakılmaması gerektiği açıktır. Gecekondu alanları bir bütündür ve arazi tapuları ile çözüm söz konusu değildir. Adil çözüm kat mülkiyeti tapuları ile mümkündür. Dönüşüme toprak tapusu verilmesi şeklinde bakılmaması gerektiği açıktır. Mahalle ölçeği göz önünde bulundurulduğunda  önemli olan kat irtifakı ve kat mülkiyetidir.  Kat mülkiyeti ile ancak gecekondu alanlarındaki vatandaşların tamamının hak sahibi olması sağlanabilir. Ancak bu şekilde mevcut yapı stokunun depreme uygun olarak dönüşümü  mümkün olacak ve Sarıyer çağdaş standartlara sahip bir kent görünümüne kavuşabilecektir. Sosyal belediyecilik anlayışını hakım kılacak, insan odaklı, kendini değil,  kentini düşünen CHP belediyelerine ihtiyacı vardır.
Bizler kesinlikle kentsel dönüşüme karşı değiliz. İnsanlarımız  gecekondularda değil, sitelerde , spor sahaları, havuzları ve alt yapısı olan depreme dayanıklı binalarda otursunlar diyoruz.

Kentsel dönüşüm yapılırken  o semtte yaşayan gecekondu sahiplerine  sadece toprak tapusu verilmesin, vatandaşa kat irtifakı ve kat mülkiyeti hakkı verilsin diyoruz.

Verilen bu hak, o mahallede yaşayan vatandaşa eşit ve adil dağıtılması sosyal demokrat anlayışa uygun olmasını istememiz savunduğumuz dünya görüşümüzün gereğidir.

Saygılarımla,
Mehmet Deniz
CHP SARIYER İLÇE BAŞKANI 

Bu haber toplam 1958 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
1 Yorum