CHP’li Ali İhsan Özdemir’den gerçek bir hikâye!

CHP’li Ali İhsan Özdemir’den gerçek bir hikâye!
Ali İhsan Özdemir yazdı...

CHP’nin ve Sarıyer’in sevilen isimlerinden biri olarak tanınan Ali İhsan Özdemir, gençlik yıllarında başına gelen bir olayı günümüze göre irdeleyerek kaleme aldı. 


Özdemir başından geçen olayı şu şekilde anlattı. 

İki köpek!
Şimdi anlatacağım hikâye gerçektir.
15 yaşındaydım, yazları gayrimüslim bir ailenin yanında çalışıyordum. Patronlarımdan büyüğünün adı Salamon küçüğünün adı ise Hayim'di. Onlara Süleyman ve Hayati abi diye seslenirdik…
İspanyadan göç gelmiş çok çalışkan ve iyi bir aile idi.
Mesaimizi geçirdiğimizden hariç biraz uzakta bir dükkânları daha vardı. 1.200 belki 1.300 metre uzakta… O dükkânın hasılatını almak için her akşam yürüyerek gider gelirdim. Gider gelirdim de bana sor! Sanayinin içinde; börekçinin hemen önünde önüne gelene saldıran iki köpek... Her gün aynı yerde…
Onlar için oradan geçenler herhangi biriydim ama ben korkuyordum onlardan. Belki biliyorlardı, belki hoşlarına bile gidiyordu. 
 Aslında sanayili değillerdi o ikisi. Ama sanayililer oradan beslenen bu köpeklere bir sebeple kucak açmışlardı. Aynı esnaf kendi müşterilerine havlamalarına rağmen bu iki köpeğin yaşamını orada sürdürmesi için neler yapmıyordu ki!...
Yine o günlerden biriydi…  Benden bekleneni yapmak için diğer dükkâna doğru her günkü korkuyla düştüm yola… Börekçinin önüne yaklaştığımda iri, biçimsiz ve ön dişleri ayrık olanın, tüyleri kuaför elinden geçtiği belli olan bir kangal kırmayla vaziyetine; esnafın gösterdiği 'buranın köpeğine yakışır' aldırmazlığına şaşarak mırıldanırcasına bir hoşt dedim! Demez olaydım. 
 
 
Sanırım fino kırmasıydı! Kırma için en az anne ya da babanın cins olması gerekir.  Ufak tefek çirkin bir şey.  İri biçimsiz ve ön dişleri ayrık olanın her türlü saldırganlığına eşlik etmek suretiyle, iri biçimsiz ve öndişleri ayrık olanın verdikleriyle karnını doyurarak yaşadığı için işini yaptı ve saldırdı bana…
 Bir süre koştum ve birden bire durdum... Sonra olanları anlatmayacağım.  Ama şu kadarını söyleyebilirim:  o günden beri köpeklerden korkmuyorum.  
O gün kendimi savunarak başlayan hikâyem, yakın geçmişe kadar kavgacı olarak anılmama neden oldu... Oysa değildim...  Ortalama bir insan haksızlığa uğradığında ne yaparsa ben de onu yapmıştım. Doğrusunu isterseniz. 
Şimdi!!!  Kendisine yapılan hukuksuzluklara sessiz kalıyor diye bu milleti kimse yargılamasın. Çünkü haksızlığa-hukuksuzluğa maruz kaldığınızda susarsanız size 'adam değilmişsin'' demeye hazır olanlar, mücadeleye tutuştuğunuzda da kabadayı, mafya ya da terörist diyecekler …
Benim tercihim ortada. Sizde kendi tercihinizi yapacaksınız.
Fino, fino, çirkin fino…

ALİ İHSAN ÖZDEMİR

Bu haber toplam 5344 defa okunmuştur
Etiketler :
HABERE YORUM KAT